Bugün, 19 Mayıs 2024 Pazar

Derin bir çukura girip karanlığa gömülmüş gibi hissederek “Ne de olsa sesimi duyan olmaz, beni anlayan olmaz, bu yalnızlık içinde benden hiçbir şey olmaz.” demeyi hangi çocuk hak eder? Çocuk sözcüğünün sözlük anlamlarından biri de şudur: “Belli bir işte yeteri kadar deneyimi ve yeteneği olmayan kimse.” Peki, bu haslette olan bir canlı için dünyanın yükünü daha erginliğe varmadığı yaşta omuzlarına yüklemek reva mı?

-“Yaa ne diyorsun sen be kadın? Sadede gel, uzatma!” dediğinizi duyar gibiyim.

O halde geleyim, işte karşınızdayım. Annelik ve babalığı sadece çocuk dünyaya getirmekten ibaret sayan bazı “esfel-i safilinler” iyi dinleyin şimdi. Esfel-i safilinler dedim hakaret olarak algılamayın. Allah, insanı “eşref-i mahlûkat” olarak yani yaratılanların en şereflisi olarak yaratmışken bu durumu şerri durumlarda kullanıp hayırdan uzaklaşmak sefillik alameti olsa gerek. 

Ruh ve vicdan sefilliği…

Çocuk, fotoğraf makinesi gibidir; her gördüğünü çeker ve kaydeder. Bu durum sadece dünyayı algılamaya başladığı yaşlardan itibaren de olmaz. Nasıl ki bebek anne rahmine düşer ve ruh üflenirse işte o saatten itibaren dış dünyayı algılamaya başlar. E haliyle sizin de imtihanınız başlar. Hem de ne imtihan… Layıkıyla anne baba olabilme imtihanı… 

Çocuğun mayası anne ve babasıdır. Anne ve baba nasıl hareket ederse çocuk da ona göre şekil alır. Ailede yaşanan her türlü olumlu veya olumsuz olaydan en çok evin zeytin çekirdeği etkilenir, yani balası… Yaşanan olumsuz olaylar karşısında, ruhunda oluşan yaraları iyileştirmenin telafisi de pek kolay olmaz. Özellikle anne ve baba çatışması çocukta büyük bir tahribata yol açar.

Öyleyse

Hadi gel önce seninle konuşayım evin babası.

Sen eşine bağırınca, hakaret edince veya dövünce ne oluyor biliyor musun?

Çocuğunun ruhu ölüyor. İçine kapanıyor belki de tam tersi hırçın karaktere bürünüyor. Tıpkı senin gibi; öfke küpü… Şiddeti önce senden öğreniyor sonra normal bir davranışmış gibi etrafına sergiliyor. Yani kendi elinle toplumun ortasına sessiz bir bomba bırakıyorsun.

Biraz da seninle konuşayım evin annesi.

Evet, kocan seni aşağıladı belki değer vermedi belki dayak attı. Peki, sen neden senden daha güçsüz olan yavrundan hıncını çıkardın, dört kolla yavruna sarılman gerekirken öteledin, sen de ona kocanın sana davrandığı gibi davrandın? Çocuğun bu hayatı seçme gibi bir lüksü yoktu ki. Şimdi sen de çocuğunun masum yüreğine nefret tohumu attın.

Şimdi geleyim böyle bir ortamda büyüyen kız ve erkek çocuklarına. 

Kız çocuğundan başlayayım evvela. Baba hep gaddarlık timsali olduğu için gözünde, hayatı boyunca kimseye tam manasıyla güvenemeyecek. Hep korkacak “Ya ben de annem gibi olursam?”… Belki de sevgiyi dışarıda ararken ilk tutunduğu daldan medet umacak ve o dal elinde kalacak. Sevgi görmediği ortamda kendisi de çocuklarına sevgi veremeyecek, kim bilir... İçindeki kolu bacağı kırılmış, yüzü gözü yara bere içinde kalmış masum ruhuyla hayatta kalmaya çalışacak.

Enkaz halindeki ruhla ne kadar yaşanabilirse artık…

Peki ya erkek çocuğu? Gördüğü sevgisizliği ve nefreti hep başkalarına uygulayacak. Öyle ya, çünkü baba modeli böyleydi. Ne gördü ise o ruhuna işlenecek. Artık şiddet kavramı normal bir durummuş gibi gelmeye başlayacak. Ya hayatındaki kadını öldürecek ya da kadının ruhunu. Başka ne beklenebilirdi ki?

Bunlardan yola çıkarak konuyu toparlayalım o halde. Allah (c.c.) buyuruyor ki “Kul hakkı ile gelmeyin karşıma.” Kul hakkı sandığınız şey, birinin malını gasp edip canına kast etmek değildir sadece. Yani sadece maddi şeyler değildir. Geleceğe sağlam dimağlar yetiştiremediğiniz her evlad-ı arifan, evlad-ı ziyan haline gelince bu durum “eyvaahh” denecek raddede kul hakkı oluşturur. Çünkü sevgi ile yetiştiremediğiniz her yavru başkalarına zûl olur, zulüm olur.

Yapmayın anneler, yapmayın babalar! Kendinizden artakalacak hayırlı evlatlar bırakın. Bir bilim adamı der ki: “Aile sorunları yüzünden birçok çocuk bilim adamı olamıyor.” Bunun vicdani sorumluluğu size ağır gelmiyor mu? Ve yine bu konu hakkında Hz.

Ali (r.a.) “Çocuğun kalbi hiç ekilmemiş tarla gibidir. Ona ne ekilirse kabul eder.” der.

Annelerimiz, babalarımız; gelin çocuklarınızı sevgi çatısı altında büyütün. Unutmayın ki çocuklar dünyaya gelmiş en güzel nimettir. Kalbine sevgi tohumu ektiğiniz her çocuk, elbet bir gün filiz verir.

Sevgiyle ve muhabbetle kalın…


Anne ve Babalara İçli Bir Serzeniş

.

Kübra Genç

1.11.2023 12:10:00

TYB Erzurum Şubesi Erzurum Kitap Fuarında okurlarını bekliyor

Başkan Uçar için ikisi bir arada; kitaplar ve çocuklar…

ÖZAKALIN, 2.OSB’NİN GENİŞLETİLME TALEBİNİ CUMHURBAŞKANI ERDOĞAN’A İLETTİ

MNG den Garaj hareketliliği

TÜRKİYE ŞAMPİYONASI 1. KADEME TURUNDA YAKUTİYE SPOR ŞAMPİYON OLARAK 2. TURA ÇIKTI

Erzurum Valisi Çiftçi Esnaflarla görüştü

Erzurum Valisi “Temsili Askerlik” törenine katıldı

BÖLGESEL AMATÖR LİG BARAJ MÜSABAKASI TOPLANTISI YAPILDI

YAKUTİYE SPOR U-15 YAŞ GRUBU TÜRKİYE ŞAMPİYONASI 1.TURUNDA FİNAL MÜSABAKASINA ÇIKIYOR

Vakıflara Vali ziyareti

LİG TABLOSU

Takım O G M B Av P
1.Galatasaray 36 32 1 3 65 99
2.Fenerbahçe 36 29 1 6 61 93
3.Trabzonspor 37 20 13 4 17 64
4.İstanbul Başakşehir 37 17 13 7 10 58
5.Beşiktaş 37 16 13 8 6 56
6.Kasımpaşa 37 15 14 8 -4 53
7.Alanyaspor 37 12 10 15 3 51
8.Sivasspor 37 13 12 12 -8 51
9.Rizespor 37 14 15 8 -8 50
10.Antalyaspor 37 12 13 12 -5 48
11.Adana Demirspor 37 10 13 14 -3 44
12.Samsunspor 37 11 16 10 -8 43
13.Kayserispor 37 11 14 12 -12 42
14.Gazişehir Gaziantep 37 11 18 8 -8 41
15.Konyaspor 37 9 14 14 -11 41
16.Ankaragücü 37 8 13 16 -4 40
17.Hatayspor 37 8 15 14 -9 38
18.Fatih Karagümrük 37 9 18 10 -5 37
19.Pendikspor 37 9 18 10 -30 37
20.İstanbulspor 37 4 26 7 -47 16

YAZARLAR