Bugün, 11 Temmuz 2025 Cuma

Son yıllarda toplumumuzda göze çarpan bir doyumsuzluk var. Bu, hem özdeksel hem de tinsel alanda söz konusu. Doymak bilmeyen, elindekiyle yetinmeyen, hakkına razı olmayan bir bencilliğin doyumsuzluğun altında yattığını söyleyebilirim. Vahşi kapitalizm, toplumun üstüne bir karabasan gibi çöktükçe bencillik de gelişmekte ne yazık ki. Bencillik güçlenirken toplumculuk zayıflamakta giderek. Hatta toplumcu düşünenlere modası geçmiş(!) bir görüşü savundukları öne sürülerek dinozormuş gibi bakılmakta.

Doyumsuzluk, öncelikle özdeksel alanda başladı. Bu durum, tinsel doyumu ortadan kaldırıyor nedense. Özdeksel ve tinsel doyumsuzluk birbirine koşut olarak artmakta toplum içinde. Bunu en iyi açıklayan ise halkımızın: "Karnı doysa gözü doymaz." sözüdür.

12 Eylül 1980 darbesiyle ülkemize egemen olan vahşi kapitalizm, 24 Ocak kararları doğrultusunda toplumcu olan her şeyi ortadan kaldırmayı bir görev edindi. Kamuculuğu, ülkemizden silmek için özel çaba gösterdi küresel sermayenin buyruğunda olan darbeciler ve onun kültür, sanat, spor, ekonomideki görevlileri. Her konuda bireysel başarılar övülüp toplumsal başarılar görmezden gelindi. Kamuculuk basın-yayın organlarında iktidarın sözde aydınlarınca kötülendi. Toplumsal dayanışmanın, yardımlaşmanın birlikte çalışıp üreterek hakça paylaşmanın erdemleri küçük görüldü, gösterildi. Böylece doymak bilmeyen bir insan tipi oluşturulmaya başlandı.

Doymak bilmeyen insanın oluşumunda en önemli etken, televizyonun yaygınlaşması oldu. Toplumun egemenleri, televizyonları kendi çıkarları için kullanarak toplumculuğa savaş açtılar akçamdan. Reklamlarla tüketimi özendirdiler yurttaşlarımıza. Üretim konusunda halkı yüreklendirmek yerine tüketimin özendirilmesi niye mi?

Tüketim çoğaldıkça üretim azalmaya başladı. Cumhuriyet’imizin kuruluşuyla bin bir emekle kurulan sanayi kuruluşlarımız, özelleştirme adı altında kapatıldı. Tarım, üvey evlat görüldü. Bu nedenle köylerimiz boşaltıldı bilerek. Dışalım çoğaldı. Dışalıma koşut olarak ülkemiz daha çok borçlandı. Bu da dış ülkelere siyasal bağımlılığımızı artırdı.

Kamuculuğun ortadan kalkmasıyla yasa, kural tanımayan ve sırtını ülkemiz siyasetçilerine yaslayan bazı kişiler hızla varsıllaştı. Her alanda tekelleşme söz konusu oldu. Sözde serbest piyasacı olan düzen rekabeti ortadan kaldırdı tekelleşmeyle. Gittikçe tekelleşen ekonomi, bir soygun düzenine dönüştü. Bu durum, sosyal yaşamı da etkiledi. Doymak bilmeyen bir açgözlülük ortaya çıktı. Açgözlülük, görgüsüzlükle beslendi.

Vahşi kapitalizmin ortaya çıkardığı insan tipi doymuyor. Her şeyin kendisinin olmasını istiyor. Özdeksel bir doyum söz konusu. Bu nedenle tinsel doyum bir yana itildi. Yeni varsıllık çok tapu, çok para biriktirmeyi amaçladı. Tapuya ve paraya ulaşmak için kurallar ve yasalar bir yana itildi. Hangi yolla olursa olsun amaca ulaşmak için her yolu kendilerine hak bellediler. Bu varsıl tipi; bilim, sanat, spor, kültürden ne yazık ki çok uzak. Doğru düzgün düşküleri yok. Uğruna savaşacağı, özveride bulunacağı ülküleri hiç olmadı. Ülküleri için savaşım verenleri, yaşamını ülküleri uğruna harcayanları, toplum için özveride bulunanları vahşi kapitalizmin görgüsüzleri beceriksiz olarak gördüler. Onlar için toplum yararını düşünmek yararsız bir düşünce.

Vahşi kapitalizmin egemenlerince benimsenen görgüsüzlük ve açgözlülüğün doruğa çıkardığı doyumsuzluk, iletişim organları aracılığıyla hızla topluma yayıldı. Ne yazık ki toplumun her kesiminde doyumsuzluk baş gösterdi. Hiçbir şeyle mutlu olmayan, elindekiyle yetinmeyen, kendi yaşamsal gereksinmesinden çoğunu isteyen, başkalarının hakkı olana göz diken insan tipi her yanda. Bu kişiler, özdeksel açıdan doymak bilmedikleri gibi tinsel olarak da doymuyorlar. Bu doyumsuzluk, toplumumuzun geleneklerini, değerlerini örseliyor. Hatta bu doyumsuz bencillik, çocuk yapıp topluma biyolojik ve sosyolojik katkı yapmaktan bile uzak durmakta. Çünkü onun düşüncesinde başkası için özveride bulunmak diye bir şey yok, çocuğu bile olsa.

Özdeksel ve tinsel doyumsuzluk; toplumsal dokumuzu bozmakta, elseverliğimizi ve duygudaşlığımızı yok etmekte. Ülküsü, düşküsü, özverisi olmayan kişi için halkımız: “Gözünü toprak doyursun.” der. Ne güzel bir söz değil mi?

                                                                            Adil Hacıömeroğlu

                                                                            28 Nisan 2025


DOYUMSUZLUK

Adil Hacıömeroğlu

16.06.2025 11:05:00

Özbalta: Doğru yerde olduğumu hissediyorum…

ERZURUM'DA TARİHİ BİR FUTBOL ADIMI MİNİKLERİN DEMOKRASİ SAHASI

Atatürk Üniversitesiyle İlmin ışığı “Doğu”dan yeniden yükselmeye başladı…

Oltu artık ‘’İnsani Amaçlı tüketilen sular yönetmeliği ‘’ne göre su içecek…

Dadaşlar fikstür sevincini buruk karşıladı…

Her Bölgeye Özgü Sanayileşme: Anahtar Parti’den Bölgesel Kalkınma Hamlesi

2025-2026 sezonu Trendyol 1. Lig fikstür çekimi Riva’da yapıldı…

BU EMEĞE BU ÜCRET REVAMI…

Lösemi tedavisi gören minik Tuana iki yıldır kurduğu hayali gerçekleştirdi

PalanXtrem'de birinci gün…

LİG TABLOSU

Takım O G M B Av P
1.Galatasaray 36 30 1 5 60 95
2.Fenerbahçe 36 26 4 6 51 84
3.Samsunspor 36 19 10 7 14 64
4.Beşiktaş 36 17 8 11 23 62
5.İstanbul Başakşehir 36 16 14 6 4 54
6.Eyüpspor 36 15 13 8 5 53
7.Trabzonspor 36 13 11 12 13 51
8.Göztepe 36 13 12 11 9 50
9.Rizespor 36 15 17 4 -6 49
10.Kasımpaşa 36 11 11 14 -1 47
11.Konyaspor 36 13 16 7 -5 46
12.Alanyaspor 36 12 15 9 -7 45
13.Kayserispor 36 11 13 12 -12 45
14.Gazişehir Gaziantep 36 12 15 9 -5 45
15.Antalyaspor 36 12 16 8 -25 44
16.Bodrum FK 36 9 17 10 -17 37
17.Sivasspor 36 9 19 8 -16 35
18.Hatayspor 36 6 22 8 -27 26
19.Adana Demirspor 36 3 28 5 -58 2

YAZARLAR