9203,37%1,11
39,62% 0,16
45,68% 0,20
4296,95% 0,15
6933,62% 0,33
Çalışanlara sağlanan yemek kartları hem işverenler hem de çalışanlar için büyük kolaylık sunuyor. Ancak bu kartların kullanım alanı ve yasal sınırları konusundaki belirsizlikler, taraflar arasında tartışmalara neden olmaya devam ediyor. Özellikle restoran dışı kullanımlar ve bu kullanımların iş akdine etkileri, hukuki açıdan dikkatle ele alınması gereken konular arasında yer alıyor.
Yemek kartlarının market gibi alanlarda kullanılması, son üç yıldır süregelen bir tartışma konusu. Özellikle geçtiğimiz yılın sonunda yeniden gündeme gelen bu konu hakkında İletişim Başkanlığı Dezenformasyonla Mücadele Merkezi bile açıklama yapmak zorunda kaldı.
Hürriyet yazarı Noyan Doğan’ın aktardığına göre, yemek kartı ödemeleri belli sınırlar içinde sigorta priminden muaf tutulabiliyor. 2025 yılı itibarıyla bu sınır günlük 158 TL. Bu tutarın üzerindeki harcamalar ise prime esas kazanca dahil ediliyor. Yani işveren, aylık 6.000 TL yükleme yaptığı bir çalışanın sadece 3.476 TL’lik kısmını sigorta priminden muaf sayabilirken, kalan 2.524 TL için prim ödemek zorunda kalıyor.
Yemek kartının sadece restoranlarda kullanılacağına dair kısıtlama koymak isteyen işverenin, bu talimatı yazılı olarak bildirmesi büyük önem taşıyor. İş Hukuku Uzmanı Avukat Zühal Akbel, bu konuda çok net:
“İşveren, yemek kartlarının sadece yemek amacıyla kullanılacağını yazılı olarak belirtmeli, hatta bu ifadeyi iş sözleşmesine veya bir taahhütnameye eklemelidir. Aksi halde, sözlü uyarılar ispat açısından yetersiz kalabilir.”
Ayrıca çalışanların kart harcamalarının izlenmesi, Kişisel Verilerin Korunması Kanunu kapsamında değerlendiriliyor. Yani işveren, çalışanı izlemek istiyorsa, önceden onay almak zorunda.
Peki, bir çalışan kartı markette kullandığı için işten çıkarılabilir mi?
Akbel’e göre bu, duruma göre değişiyor: “Eğer sözleşmede net bir kural varsa ve çalışan bu kurala rağmen kartı amacı dışında kullanıyorsa, bu durum İş Kanunu’nun 25/2 maddesi gereğince işveren açısından tazminatsız fesih nedeni olabilir. Ancak bu tür durumlarda her olay kendi içinde değerlendirilir.”
Yanlışlıkla yapılan bir harcama veya tek seferlik bir kullanım, doğrudan işten çıkarma gerekçesi olmayabilir. Ama yine de işveren, uyarı verebilir veya durumu resmi olarak belgeleyip SGK’ya bildirebilir.
Eğer işçi bu nedenle işten çıkarılırsa ve konuyu yargıya taşırsa, mahkeme; iş sözleşmesini, varsa taahhütnameleri, somut delilleri ve İş Kanunu hükümlerini birlikte değerlendirerek karar verir.
Bazı işverenler, yemek kartına yüksek meblağ yükleyerek maaşın bir kısmını bu şekilde ödemeye çalışıyor. Ancak bu durum da yasal değil. Avukat Akbel, bu konuda şu uyarıda bulunuyor: “Asgari ücretin altına düşülemez. Yemek yardımı maaşa dahil edilemez. SGK da bu konuda net: Sadece yemek için kullanıldığında yükleme tutarı prime esas kazanca dahil edilmez; ama 158 TL sınırını aşan her kuruş için prim ödenmelidir.”