10358,50%0,26
40,17% 0,23
47,04% 0,04
4328,02% 1,05
6897,23% 0,94
Türkiye gündemini uzun süre meşgul eden ve kamuoyunda büyük infial yaratan 6 yaşındaki H.K.G.’nin cinsel istismar davasında dikkat çeken bir gelişme yaşandı. Yargıtay 9. Ceza Dairesi, İsmailağa Cemaati’ne bağlı Hiranur Vakfı’nın kurucusu Yusuf Ziya Gümüşel’in kızı H.K.G.’nin çocuk yaşta “imam nikâhıyla evlendirildiği” ve istismara uğradığı davada verilen mahkûmiyet kararlarını usul yönünden bozdu.
Henüz 6 yaşındayken cemaat mensubu Kadir İstekli ile evlendirilen H.K.G.'nin, yıllarca sistematik olarak cinsel istismara maruz kaldığı ortaya çıkmıştı. Skandalın ifşa olmasının ardından kamuoyunda büyük tepki oluşmuş, açılan davada sanık Kadir İstekli’ye 30 yıl hapis cezası verilmişti. Ancak İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi, cezanın yetersiz olduğu gerekçesiyle kararı bozmuş ve dosyayı yerel mahkemeye göndermişti.
Yeniden görülen davada İstanbul 2. Anadolu Ağır Ceza Mahkemesi, Kadir İstekli’ye bu kez hem çocuğun cinsel istismarı hem de cinsel saldırı suçlarından toplam 36 yıl hapis cezası verdi. H.K.G.’nin babası Yusuf Ziya Gümüşel ise 18 yıl 9 ay hapis cezasına çarptırıldı. Annesi hakkında ise dosya ayrılarak ayrı bir yargı süreci başlatıldı.
Yargıtay 9. Ceza Dairesi, sürece ilişkin usule yönelik bir hata yapıldığı gerekçesiyle hem Kadir İstekli hem de Yusuf Ziya Gümüşel hakkında verilen mahkûmiyet hükümlerini bozdu. Yargıtay, istinaf mahkemesinin yerel mahkeme kararını bozduktan sonra dosyayı tekrar ilk derece mahkemeye göndermesinin usule aykırı olduğuna hükmetti. Kararda, istinafın bu durumda dosyayı kendisinin karara bağlaması gerektiği vurgulandı.
Yargıtay’ın kararının ardından dava dosyası yeniden İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 20. Ceza Dairesi’ne gönderilecek. Bu aşamadan sonra dosya hakkında karar verme yetkisi istinaf mahkemesinde olacak.
Kamuoyunda derin izler bırakan davada çıkan bu son karar, çocuk istismarıyla mücadele eden sivil toplum kuruluşları ve hukukçular tarafından dikkatle takip ediliyor. Sürecin nasıl sonuçlanacağı merak konusu olurken, aile ve toplumun adalet beklentisi sürüyor.