İran-İsrail savaşı tüm şiddetiyle devam ederken, ABD Hava Kuvvetleri’nin 21 adet tanker uçağını doğu yönüne, Avrupa’ya doğru konuşlandırması uluslararası güvenlik çevrelerinde ciddi endişelere yol açtı. Bu hareketin, NATO’nun rutin tatbikatlarıyla herhangi bir bağlantısının olmadığı özellikle vurgulanıyor.
ABD’ye ait tanker uçaklarının Avrupa’ya sevki, uzmanlara göre bugüne dek benzeri görülmemiş ölçekte bir hareketlilik anlamı taşıyor. Konuyla ilgili değerlendirmelerde bulunan askeri analistler, bu adımın alışılmış NATO operasyonlarının çok ötesinde olduğuna dikkat çekiyor.
DD Geopolitics kaynaklı bilgilere göre yetkililer, bu sevkiyatın NATO’nun büyük çaplı tatbikatlarıyla ilişkili olmadığı konusunda net konuşuyor. Örneğin, 2018 yılında düzenlenen ve son yılların en geniş kapsamlı NATO tatbikatı olan Trident Juncture sırasında ABD yalnızca 6 ila 8 tanker uçağı göndermişti. Üstelik bu uçakların büyük çoğunluğu İngiltere’deki RAF Mildenhall ve Almanya’daki Ramstein gibi üslerden kalkış yapmıştı. O dönem müttefik katkısıyla birlikte sayı en fazla 10 ila 15 arasında kalmıştı.
Bu kez ABD anakarasından doğrudan yapılan 21 uçaklık sevkiyat, sadece sayı bakımından değil, kapsam ve amaç bakımından da dikkat çekiyor. Tanker uçakları, uzun menzilli bombardıman uçakları, savaş jetleri ve istihbarat görevleri için stratejik destek sağlayan unsurlar olarak biliniyor. Dolayısıyla bu hareket, sadece lojistik değil, aynı zamanda olası bir operasyonel hazırlığın da habercisi olabilir.
Askeri uzmanlar, İran ile İsrail arasındaki gerilim sürerken gerçekleşen bu sevkiyatın küresel ölçekte daha geniş çaplı bir çatışma ihtimalini gündeme getirebileceği uyarısında bulunuyor.
