“Algılar yönetilir, duygular teslim alınır” diyen Karaçam, yeni nesil savaşların ruhsal boyutunu gözler önüne serdi.
Uluslararası güvenlik ve strateji yazılarıyla tanınan Gürkan Karaçam, resmi internet adresi www.gurkankaracam.org üzerinden yayımladığı son makalesinde, günümüzün en görünmez fakat en etkili savaş taktiğine dikkat çekti: Ruhsal Enformasyon Savaşı (RES).
“Bilgiyle duygu yönetiminin eş zamanlı kullanımıyla toplumların ruh hali nasıl kontrol altına alınır?” sorusunu merkeze alan Karaçam, psikolojik harp ve istihbarat kesişiminde yeni bir kavram ortaya koyuyor. Karaçam’ın kaleminden çıkan analiz, sadece kavramsal değil; dünya sahnesinden çarpıcı örneklerle desteklenmiş bir uyanış çağrısı niteliği taşıyor.
“Zihin bilgiyle değil, duygu ile esir alınır.”
ABD Seçimleri : Facebook verilerinin Cambridge Analytica aracılığıyla manipülatif içeriklerle hedefli seçmene ulaştırılması, duygulara hitap eden algı kampanyalarıyla kitle psikolojisinin yönlendirilmesinin en çarpıcı örneklerinden biri olarak Karaçam’ın analizinde yer aldı.
“Gerçek bazen bir kurşun kadar etkili değildir; hissettirilmiş bir yalan ise bir ordu kadar yıkıcı olabilir.”
@stratejivefikirler
Fransa'da Sarı Yelekliler Hareketi: Karaçam, bu toplumsal patlamanın yalnızca ekonomik sebeplerle açıklanamayacağını, sosyal medyada dolaşıma sokulan duygusal kodlarla halkın psikolojisinin bilinçli biçimde gerildiğini ortaya koyuyor.
Rusya Örneği: Duygusal Algı Kırımında Ustalık
Kırım’ın ilhakı sırasında Rus medya makinesi, halkına “biz oradayız çünkü tarih bizim” duygusunu işleyecek içerikler sundu. Kadim dostluk, Slav kardeşliği, koruma görevi… Bunlar bilgi değil, duygusal zemine inşa edilmiş stratejilerdi. Neticede dünya bilgiye baktı, Rus halkı duyguya. Sonuç: %80’in üzerinde halk desteğiyle bir uluslararası kriz yönetildi.
“Psikolojik Harp’in; cephaneliği bilgi, barutu duygudur.”
Karaçam’a göre artık savaşlar tanklarla değil, timeline’larla; füzelerle değil, içeriklerle yapılıyor. İnsan zihni, bilgiyle yönlendirilirken; kalbi, duygu manipülasyonu ile teslim alınıyor. Bu yeni savaşın adı: Ruhsal Enformasyon Savaşı (RES).
“Bir halkın ruhunu esir alırsan, o halkın silahı da, sandığı da, sanrısı da senin olur.”
Karaçam, bu makalesinde “güvenlik” kavramını sadece sınırlarla değil, zihinlerle ilişkilendiriyor. Algı mühendisliği, bilgi bombardımanı, dijital manipülasyon ve duygu yüklü içerikler… Tüm bu araçlarla yürütülen bir ruhsal cephe savaşının artık göz ardı edilemeyeceğini ifade ediyor.
Karaçam’ın makalesi, yalnızca analiz sunmuyor; okuru içsel bir yüzleşmeye çağırıyor:
“Gerçeği mi yaşıyoruz, hissettirilen bir gerçekliğin içinde mi kaybolduk?”
Bu soru, modern çağın pusulasını arayan her bireyin zihninde yankılanmaya aday.
