10121,52%-1,02
40,24% 0,11
46,86% 0,40
4339,18% 0,99
6880,30% -0,39
Güney Kıbrıs Rum Yönetimi’nde (GKRY), İsrailli vatandaşların son yıllarda artan mülk ve arazi alımları tartışmalara neden oldu. Yüksek tirajlı Rum gazetesi Politis, “Başka bir vadedilmiş toprak gibi. Yahudiler neden Kıbrıs’tan arazi alıyor?” başlığıyla yayımladığı özel dosyada, İsrail-İran gerilimi sonrası GKRY’ye gelen İsrailli sayısının 15 bine ulaştığını yazdı.
Politis gazetesinin internet sitesinde yer alan analizde, İsrailli vatandaşların Kovid-19 döneminden bu yana Güney Kıbrıs’ı “arka bahçeleri” gibi kullandığına dikkat çekildi. Haberde, Yahudi Chabad Örgütü’nün Kıbrıs’taki kurumsal ve dini varlığına da geniş yer verildi.
Chabad’ın GKRY’de:
6 ev,
1 sinagog,
1 anaokulu,
1 Mikve (dini arınma banyosu),
1 Kaşrut (Helal sertifikasyon merkezi),
1 Yahudi mezarlığı ve yaz etkinlik alanlarına sahip olduğu bildirildi.
Gazete, İsraillilerin Güney Kıbrıs’ta adeta "yeni bir şehir" kurduklarını ve bu yapıların organize şekilde genişlediğini savundu.
GKRY’nin ana muhalefet partisi olan aşırı solcu Emekçi Halkın İlerici Partisi (AKEL) Genel Sekreteri Stefanos Stefanu, partisinin kongresinde yaptığı konuşmada, İsraillilerin kontrolsüz mülk alımlarının ulusal güvenlik tehdidi oluşturduğunu belirtti.
Stefanu, şu ifadeleri kullandı:
“Büyük tehlike yolda. Ülkemiz elden gidiyor. İsrail vatandaşları, sinagoglar ve siyonist okullar kurarak gettolaşma eğilimi gösteriyor. Kritik alanlarda toprak ve ekonomik güç birikimi dikkat çekici düzeye ulaştı.”
AKEL’in kongre sürecinde yaptığı sosyal medya paylaşımlarında da dikkat çekici sloganlar yer aldı:
“Yeni İsrail”
“İsrail’in yeni işgal ettiği ülke”
Özellikle İsrail-İran gerilimi sonrası yaşanan göç dalgası ve yatırımcı ilgisi, Kıbrıs’taki ekonomik ve demografik dengeleri etkilemeye başlamış durumda. Uzmanlara göre bu durum, sadece mülkiyet üzerinden değil, aynı zamanda güvenlik, nüfus yapısı ve dış politika dengeleri üzerinden de değerlendirilmesi gereken bir süreç olarak göze çarpıyor.