Bugün, 18 Aralık 2025 Perşembe
  • BIST 100

    14144,23%-0,40
  • DOLAR

    42,71% 0,06
  • EURO

    50,20% 0,03
  • GRAM ALTIN

    5953,35% 0,75
  • Ç. ALTIN

    9603,36% 0,88

Duyuyor musunuz? Erzurum ağlıyor…

Ha, ömrümde hiç gitmediğim her hangi bir şehrin bana yabancı sokaklarında dolaşıyorum; ha, şu an güya kendi memleketimde…

ERZURUM 8.04.2025 17:10:00 0
Duyuyor musunuz? Erzurum ağlıyor…

Duyuyor musunuz? Erzurum ağlıyor…

tum1haber.medya/özel/yorum/haber

Ya hani bugün bayramdı? Çalınacak bir kapımız dahi kalmamış mı?

 

Fotoğraf/Nihat Kılıçoğulları

 

Sözüm ona bugün Ramazan Bayramının ikinci günü ve tam iki saattir arşınlıyordum; bir zamanlar çocukluğumun, gençliğimin ve hatta ömrümün geçtiği ama şimdilerde yabancısı ve ne yazıktır ki yalancısı olduğum bu şehrin sokaklarını. 

 

 

Anılarımda kalan ve çok iyi biliyorum ki, isimlerini duydukları zaman oturup çocuklar gibi ağlayacak insanlarımızın halen daha yaşadığı; bir zamanların Rüzgârlı Sokak, Ankara Sokak, Millet Bahçe, Çamlık, Kurt Deresi Sokaklarının yerine, şimdilerde rakamlardan ibaret olan basit ve ruhsuz sahte sokaklarında kaybolmuştum, iyi mi?

Bir zamanların hemen her mahallede bulunan, çeşme sokaklarının çeşmelerini bile söküp götürmüş o ruhsuz rakamlar… 

Yetmezmiş gibi beğenmedikleri için, söküp götüremedikleri çeşmelerimin de suyunu çalmışlardı. 

 

Hadi be! Böyle de hırsızlık mı olurmuş, dedirtircesine…

Bulunduğum yerden etrafıma bakınıyorum. 

Gökyüzüne kaldırıyorum; sırf şu değerlere yeterince sahip olmayan, unutturulacağını idrak edemeyen ve hatta düşünemeyen, ağırlığınca beş para etmez başımı. 

Bomboş gözlerle, vurgun yemişçesine güya nerede olduğumu çözmeye çalışıyorum. 

Kendimce bir çözüm yolu bulmaya çalışıyorum; neredeyim, buralar neresi ve ben kimim diye!  Oysa ki şu an kaybolmuş ve adı bile kalmamış mahallelerimin, olmayan sınırında; kaçıncı sokağın, hangi mesafesinde yorulmuşum, farkında bile değilim.

 

Yenisi yapılacak diye yıkılan evlerimizin altında kalan insanlarımızcasına kimselerden ses çıkmaz olmuş! Böyle söylendiğime bakmayın; sözüm ona Ali Paşa Mahallesinde, Habibefendi de veya sırf tarıma darbe için Erzurum Ovasının tarladan bozma arsalarında, Akdeniz’e nazır süper hatta ultra süper ve hatta hatta Samanyolu galaksisinde örneği olmayan ve her hangi bir ismi konulamayan özelliklere sahip, ebesinin fiyatına giden evleri yaparak iki göbeğini birden kaşıyan müteahhitlerden farkım ne benim? 

 

 

 

Ha, ömrümde hiç gitmediğim her hangi bir şehrin bana yabancı sokaklarında dolaşıyorum; ha, şu an güya kendi memleketimde… 

Bir fark göremedim ki!

Her iki yerleşkede de yabancıyım. 

Ne yazık ki kendi geçmişime yalancıyım…

Aralarında birkaç metre olmasına rağmen; boşuna aradığımın bende farkındaydım Cennet Çeşmesinin, Boyahane Hamamıyla olan muhabbetini. Ne yazıktır ki o birkaç metredeki uçurumların, bu yalancı ve yabancı şehirde yaşayanların çoğusu farkında bile değil.

 

 

En son ne zaman Çukur Çeşmenin suyuna eliniz değdi bilmem ama hapsedildiği çukurun içerisinde mırıldandığı yalnızlık türkülerinin melodisi, akıtmış olduğu sularla beraber kimselerin sağır kulağına değmeden ve hatta umurlarında bile olmadan kaybolup gitmişti.

Ah be güzelim, ne diyeyim ki ben sana!

Bu nasıl bir serzenişti, ben bile anlayamadım. 

Duyan da diyecek ki! Timur’un Filleri geçerken buradan, koskocaman bir Murat Paşa Mahallesini darmadağın etmiş te geçmiş. Geriye kalanların yarısında; birilerinin alelacele uğrayıp kaybolduğu, eh işte öylesine yapılmış o fillerin adını taşıyan bir geçiş, diğer yarısında ise fillerin ayaklarının altında yok edilmiş bir tarih… 

Dere Mahallesiyle birlikte kaybolmuş, şimdilerde kaderiyle birlikte Bosna olan bir yer...

 

 

 

 

 

 

 

Sakın ha! 

Zannedilmesin; Bosna diye adlandırılınca, Fil Geçti Köprüsü de Mostar niyetine aklınıza gelmesin, aman haaa… 

Hani ne bileyim, olur da öyle bir bağlantı kurmaya kalkar sözüm ona değişim rüzgarlarının esintisi altındaki hayal dünyanız. Sonrasında yıkılan hayallerinizin molozları arasında kalır zavallı düşünceleriniz de, ederi kayda değer olmadığından aradan bin yıl dahi geçse kentsel dönüşüm kapsamına aldıramazsınız kendinizi… 

Tıpkı diğer adlarla beraber unutulur da gidersiniz; tarihin karanlık, pis kokan geçmişinin derinliklerine… 

 

 

Dağ Mahallesi hangi savaşın kalıntıları arasında kalmıştı hatırlayanınız var mı? 

Ya Şehitler Mahallesi?

Şehitler Mahallesini göreniniz? 

Kimlerin değişim hayallerine kurban verdiniz siz bu tarihi. 

Kavak’ta artık yeller esmiyor, kimselerin deli başında. Unutulmuş birer birer Gölbaşı’nın güzelleri, ne sesleri geliyor artık şuh ve kahkaha yüklü; ne de umudun karışımında delikanlılık kokan. Geride kalanların adını siz koyun, nasıl olsa bulursunuz; vardır listenizde, yalancı bir kahraman… 

Gülahmet kaderine terk edilmişliğin kahrını yaşıyor. Hani derler ya; bir varmış, bir yokmuşun ta kendisi şimdilerde.

Hacı Cuma ise elinde makyaj malzemeleri düşmeyen bir pencere güzeli gibi ne yana dönersen dön, karşına çıkacak. 

Mahalle yanıyormuş onun umurunda mı sanki! 

 

 

 

Habibefendi çok uzun zaman oldu buralardan gideli. 

Hem zaten kimseler hatırlamaz artık Bakkal Cevahir’i, o da epey bir zamandır toplamıştı tasını-tarağını. Birilerinin kendisine verdiği yabancısı olduğu ve hiç ama hiç öğrenemediği bir santral masasının başında umuda hasret öldü garibim…   

Çifte Kardeşler tanımadıkları beton yüklü bir mahallenin ortasında dua edebilecek aşina birilerini arıyor.

Habib Baba sitemkâr ve suskun, yanı başında cereyan eden rezaletten dolayı Abdurahman Gazi küskün, hatta ve hatta Pir Ali Baba kendisini sorgulayacak duruma gelmiş.

Palandöken başka bir kavga içerisinde! 

 

 

Eteklerinin hemen dibinde, gözü önünde betonlaşan ve geçen her saatte toprağını kaybeden Erzurum Ovasına acıyarak bakmakta, yetmezmiş gibi üzerindeki her geçen gün daha bir yabancılaşan kalabalığa baktıkça hırçınlaşır olmuş, dadaşlar diyarına. Kaç zaman oldu kimseler hatırlamaz artık, Palandöken’den salınan kekik kokusunu. Papatyalar eskisi kadar neşeli olmadıkları gibi artık falları da çıkmıyor. 

İpekyolu’nun kadim durağı Erzurum’u, Osmanlı kenti Erzurum’u ve hatta dünü anlatan Erzurum’u hatırlatan birkaç aşina yer kalmıştı; oralarda da çay satılır olmuş bardağı tıpkı o mega/süper/ultra evlerin fiyatında. 

Yazık çok yazık, kıtlama çayın tadını kaçırdınız…  

 

Fotoğraf/Nihat Kılıçoğulları

 

 

Sahi unutmuştum;

Hani bugün bayramdı?

Her caminin kalabalığı, cemaati başka bir âlemdi ya! Misafirlere el uzatılırdı hani, “bu bayram benim soframda bereket ol” diye. Misafir bulamayanların neşesi bayramın ilk gününden kaçardı hani. Komşulukları vardı bu kadim şehrin, kardeşlikten de öte. Akrabalık bile yaya kalırdı yılların komşuluğunun yanında. Ahretlik dostluklar dahi enkaz altında kalarak, karışmış moloz yığınlarına; şimdilerde kardeşler bile kapamış kapılarını kendi yüzlerine. Kimi tatilde, kimi ise işte öylesine bir yerde… Yabancıya sitem ne çare!

Akıllımı akıllı bir de nur topu gibi telefonumuz olmuş artık; kandiller ve cumaları tamamladık, şimdi kimseler açıkta kalmadan rehbere göre toplu mesaj ile bayramlaşıyor.

Tıpkı toplu mezarlara girdiğimiz gibi. 

Garipsenmeden, alışıldık ve aşina olarak.

Kitle olarak, toplum olarak ve halk olarak… 

Bugün bayramdı, öyle ya!

Evin en büyüğünün eli öpüldükten hemen sonra, komşuların açık hatta kilit tutmayan kapıları aralanırdı. O kapıların ardında odalar dolusu muhabbet vardı, kucaklar dolusu sevgi ve samimi bir sıcaklık sıhhati vardı.  

 

Fotoğraf/ Nihat Kılıçoğulları

 

 

 

Eli öpülesi adamlar kayboldu önceleri; sonrasında, kucak dolusu muhabbetler yerini ihanet akşamlarının yakamoz ışıltılarına bıraktı ve züğürt tesellisi olarak bizler yalancı sarhoşluk şarkılarının, küf kokan nağmeleri arasında sadakat arar olduk. 

Nakaratı aynı, notası aynı ve dili aynı olan.

Bayramları kaybettiğimiz gibi komşuluklarımızı da kaybettik o nakarat çığırtkanlıkları arasında, yıkılan hayallerimiz ile birlikte kişiliğimizdi oysaki dua niyetine haykırdığımız sihirli nakarat nağmelerinde;

Para, para, para diyerek can çekiştiğimiz…

Kabul etmesek te, bu gün bayramdı oysa. İspatı, onlarcası duruyor; kapalı kapıların ardında, toplu bir mesaj sesinde ki kişiliğimizi kaybettiğimiz teknolojinin lağım çukurunda...   

 

 

 

Dinle bak! 

Yürekten yanarak bir ağlama sesi geliyor. 

Kimdir bu ağlayan? 

Nedendir bu gözyaşı, niyedir bu telaş?

Hiç kimsenin gücü yetmez ki, sanki de “sahipsiz bir şehir” tutup ta teselli için sarsın kollarında,

Heyhat! 

Ağlayan, kadim şehir Erzurum’un ta kendisi; dinle bak, dinle bak Palandöken’in koynunda…   

      

Haber Editörü

Vedat Kan

vedudi25@gmail.com
Yorum Ekle

TOFAŞ’ın Play-In’deki Rakibi Belli Oldu

Dünyanın Dört Bir Yanından Mevlana Dostları Konya’da Buluştu

Kocaeli Kartepe Teleferik’te Otopark Sorunu Çözüldü

Ekim Ayında Pirinç İthalatı 13 Kat Arttı

Sivas’ta “Bir Zamanlar Selçuklu Müzesi” Tamamlandı

Tekirdağ’da Trafik Güvenliği İçin Yoğun Düzenleme ve Denetim Çalışmaları

BAÜN akademisyenlerinin yapay zeka destekli gastronomi çalışmasına "En İyi Bildiri" ödülü

Anahat Holding soruşturmasında yeni gelişme: Okan Karacan gözaltına alındı

MSB: Karadeniz’de düşürülen İHA süreci başarıyla yönetildi

Mehmet Emin Buğra, vefatının 60'ıncı yılında İstanbul’da anıldı

HÜDA PAR 13. kuruluş yıldönümünü yarın Diyarbakır'da kutlayacak

Güvenli doğal gaz kullanımının altın kuralları

Kazalara sebep oluyordu; çözüm bulundu

Siirt’te 10 köyü birbirine bağlayan kritik yol için gece gündüz kar mesaisi

Konya’da jandarmadan kapsamlı denetim: Aranan 211 şahıs yakalandı

Haliliye Belediyesi’nin kış spor okullarında futbol eğitimleri sürüyor - Videolu Haber

Yerinde dönüşümde KDV eşitsizliği tepki çekiyor

Keşan TSO’dan Ankara’da Yoğun Ziyaret Trafiği

Denizli’de “Evrenin Doğumu ve Sonu” Konferansı Gerçekleştirildi

Büyükşehir’den Üreticilere Sera İpi ve Yapışkanlı Tuzak Desteği

Trabzon’da Film Festivali Başlıyor

ASKİ Kuraklık Mücadelesine Hız Kesmeden Devam Ediyor

Kahramanmaraş’ta Devlet Hastanelerine Sağlık Kafe Hizmeti

6 ilde “change otobüs” operasyonu: 27 kişilik şebeke çökertildi

Çevre koruma harcamaları 441 milyar TL’yi aştı

Soğuk da öldürüyor: Gazze'de bir bebek daha şehit oldu

HÜDA PAR Adana teşkilatından Gazze'ye destek

Adıyaman’da Bağımlılığı Önlemeye Yönelik Vaka Değerlendirme Toplantısı gerçekleştirildi

CHP’li Rızvanoğlu: ‘Samsun’un zehirlenmesine izin vermeyeceğiz’

MHP Bursa Gürsu’da talepleri dinledi

Yükleniyor

Haberi Sesli Oku

Haydi gelin köyümüze geri dönelim…

Ahmet Dal’dan “Yeter artık!”

Anahtar Parti Oltu’da Saha Çalışmalarını Sürdürüyor

Vedat Kan’la 25. Gün’ de “Palandöken Belediyesi ” vardı…

Erzurum'da nitelikli üretim ve istihdamın artırılmasına teşvik amaçlı bir bakış…

PERDEDE OYUN KÖYDE ŞENLİK VAR…

ERZURUM İL TANITIM VE GELİŞTİRME KURULU KARARI…

Ruhları şad olsun…

Vali Çiftçi Bat Pazarındaydı…

Vali Çiftçi’den Türk Kızılay’ına ziyaret

KPSS-2025/2 tercih süreci başladı

2024 KPSS’de branş bazında sıralamalar güncellendi

2024 KPSS’de branş sıralamaları güncellendi

Aydoğan: Oyun oynayan çocuk hayata hazırlanır

İzmir’in kütüphanelerini 'kitap kurtları' çok sevdi

Öğrencilerden yerli ve millî sanayiye teknik ziyaret

KUMLUCA’DA GÖNÜLLER HAFIZLAR İÇİN BİRLEŞİYOR… HAYIR KERMESİNE DAVETLİSİNİZ!

YÖK Başkanı Özvar: ABD ve Avrupa’da baskı gören akademisyenlere kapımız sonuna kadar açık

Mudanya'da su ürünleri denetimlerine eğitim desteği

Mersin’de öğrenci taleplerine yönelik takip toplantısı

LİG TABLOSU

Takım O G M B Av P
1.GALATASARAY A.Ş. 16 12 1 3 24 39
2.FENERBAHÇE A.Ş. 16 10 0 6 22 36
3.TRABZONSPOR A.Ş. 16 10 1 5 14 35
4.GÖZTEPE A.Ş. 16 8 3 5 10 29
5.BEŞİKTAŞ A.Ş. 16 7 4 5 7 26
6.SAMSUNSPOR A.Ş. 16 6 3 7 4 25
7.GAZİANTEP FUTBOL KULÜBÜ A.Ş. 16 6 5 5 -2 23
8.RAMS BAŞAKŞEHİR FUTBOL KULÜBÜ 16 5 6 5 5 20
9.KOCAELİSPOR 16 5 6 5 -3 20
10.CORENDON ALANYASPOR 16 3 4 9 -1 18
11.ÇAYKUR RİZESPOR A.Ş. 16 4 6 6 -3 18
12.TÜMOSAN KONYASPOR 16 4 8 4 -8 16
13.GENÇLERBİRLİĞİ 16 4 9 3 -4 15
14.KASIMPAŞA A.Ş. 16 3 7 6 -7 15
15.HESAP.COM ANTALYASPOR 16 4 9 3 -14 15
16.ZECORNER KAYSERİSPOR 16 2 6 8 -17 14
17.İKAS EYÜPSPOR 16 3 9 4 -11 13
18.MISIRLI.COM.TR FATİH KARAGÜMRÜK 16 2 11 3 -16 9

YAZARLAR