Alevi Bektaşi müziğinin divası, ömrünü Alevi Bektaşi yoluna ve müziğine adamış Sebahat Akkiraz, Almanya Alevi Birlikleri Federasyonu (AABF) tarafında tehdit edildi. Sebahat Akkiraz hakkında bir bildiri yayınlayan Almanya Alevi Birlikleri Federasyonu (AABF) Kültür Sanat Kurulu, sanatçının “milli şehit” Talât Paşa hakkındaki sosyal medya paylaşımını geri almaması durumunda “sanatınızın da, kimliğinizin de Alevi toplumu nezdinde bir karşılığı kalmayacaktır” iddiasında bulundu. 

AABF’DEN TEHDİT GİBİ CÜMLELER

Almanya Alevi Birlikleri Federasyonu (AABF) Kültür Sanat Kurulu’nun basın açıklamasında, Alevi müziğinin divası Sebahat Akkiraz hakkında şu tehdit cümleleri yer alıyor:

“Son dönemde Sayın Sabahat Akkiraz’ın milliyetçi ve inkârcı çevreler tarafından övülüyor, yüceltiliyor ve sahipleniliyor olması dikkat çekicidir. Kendisi doğrudan bu çevrelerle açık bir bağ kurmamış olsa da, sözlerinin kimlerde karşılık bulduğu ve kimlerce alkışlandığı, durduğu yeri ortaya koymaktadır. Talât Paşa gibi tarihsel bir sorumluluğu olan figürü övmek, bu sahiplenilmeyi tesadüf olmaktan çıkarır.

 Bu yönelim, Alevi değerlerinden bilinçli bir uzaklaşma ve yeni saflara yönelme işaretidir.”

AABF EMPERYALİST YALANIN TARAFINDA

Emperyalist yalan sözde soykırım yalanını savunan Almanya Alevi Birlikleri Federasyonu (AABF) yine şaşırtmadı. Mart 1915’ten itibaren Van, Çatak, Bitlis, Adana, Maraş, Kayseri, Muş, Diyarbakır, Elâzığ, Erzurum, Sivas, Urfa, Trabzon, İzmit, Adapazarı ve Bursa başta olmak üzere büyük katliamlar ve terör eylemleri düzenleyen Taşnak Partisi militanları kısa sürede Anadolu’yu kana boyadılar. 

Tabii ki, akan kan Türk ve Müslüman kanı olunca, AABF’nin ilgisini çekmiyor. 

Bugüne kadar Türk milletinin ve Türkiye’nin tarafında hiçbir zaman durmamış olan AABF’nin Talât Paşa konusunda da eli kanlı katillerin tarafında yer alması şaşırtmadı.

TEHCİR GERÇEĞİ NEDİR?

1914 yılından itibaren hız kazanan terör eylemleri ve katliamların önü alınamayınca, Harbiye Nazırı Enver Paşa’nın tavsiyesi ile Dahiliye Nazırı Talat Paşa’nın uyguladığı Sevk ve İskân Kanunu 26 Mayıs 1915 tarihinde çıkarılarak Ermenilerin savaş bölgesinden uzaklaştırılması kararlaştırılmıştı. 

Osmanlı devletini parçalayarak katliamlar yoluyla ve göçe zorlayarak Anadolu’da Türk ve Müslüman varlığını ortadak kaldırarak sözde Ermeni devleti kurmak için terör ve şiddet eylemlerine girişen isyancıların ve destekçilerinin Suriye’ye gönderildiği “tehcir olayı” üzerinden yalan bir soykırım uyduran emperyalistlerle aynı dili konuşan AABF’ye göre Talât Paşa “1915 Ermeni Soykırımı’nın baş mimarlarından”. Halbuki, Ermenistan Demokratik Cumhuriyeti’nin de ilk başbakanı, Osmanlı devletinde Ermeni şiddet hareketlerinin merkezi Taşnak partisinin liderlerinden Ovanes Kaçaznuni 24 Nisan 1923 tarihinde Bükreş’te yapılan Yurtdışı Konferansı’na sunduğu raporda, Anadolu’da Ermeni terör eylemlerinin üzerine kurulduğu “Denizden Denize Ermenistan Projesi”nden söz eder ve faciaya asıl bu “saçma hayal”in neden olduğunu itiraf eder!

 Tehcir günlerini yaşamış, başbakanlık yapmış Kaçaznuni’nin şu itirafı da önemlidir: “Türkler ne yaptıklarını biliyorlardı ve bugün pişmanlık duymalarını gerektirecek bir husus bulunmamaktadır.” Ermenistan devletinin ilk başbakanı ve Anadolu’da terör eylemlerini düzenleyen Taşnak partisinin lideri bu itirafları yaparken, AABF’nin emperyalistlerin uydurduğu yalanlara sarılması ibret vericidir.

 Mustafa Kemal Atatürk’ün deyimi ile “Vatanın Büyük Evlâdı, İnkılâbın Büyük Teşkilatçısı” Mehmed Talât Paşa’nın kahramanlığı tartışılmazdır. 

Sadece Talât Paşa da değil, yine faşist Ermeni teröristler tarafından katledilen Cemal Paşa, Bahaettin Şakir, Cemal Azmi ve Said Halim Paşa ve yüzü aşkın Türkiye Cumhuriyeti diplomatları da kahramanlarımızdır. 

Allah şehitlerimize rahmet etsin. Ruhları şad olsun.