Dünya, her geçen gün daha fazla savaşın eşiğine sürüklenirken, Türkiye Cumhuriyeti öncülüğünde ve İslam İşbirliği Teşkilatı’nın desteğiyle USSAM – Uluslararası Savaş Suçlarını Araştırma Mahkemesi’nin acilen kurulması artık bir zaruret haline gelmiştir.
Bugün Filistin’de, özellikle Gazze’de İsrail’in gerçekleştirdiği soykırım, cinayetler, hukuk tanımazlık ve insanlık dışı uygulamalar, çağın vicdanını sarsmaktadır. Ancak bu kadar açık ve belgeli suçlara rağmen, Lahey’deki Uluslararası Adalet Divanı’ndan hâlâ ciddi ve bağlayıcı bir karar çıkmamış olması, küresel adalet sisteminin çürümüşlüğünü gözler önüne sermektedir.
Amerika Birleşik Devletleri ve Avrupa Birliği ülkeleri yöneticilerinin, bu vahşet karşısında sessiz kalmaları; insan haklarına, vicdana ve evrensel hukuka aykırı tutumlarıyla asrın lanetine uğramış ve tarihin yüz karası olarak kayda geçmiştir. İsrail’in işlediği savaş suçları karşısında sessiz kalan herkesin, bu adaletsizlikte payı vardır. Ne yazık ki bugün dünyada insanlık ölmüş, hukuk ayaklar altına alınmış ve adalet işlememeye başlamıştır.
Öte yandan, ABD’nin eski başkanı Donald Trump döneminde İran’a yönelik gece yarısı saldırıları, İsrail’in telkinleriyle alınan bu kararlar, büyük İran halkına büyük acılar yaşatmıştır. Bu saldırılar yalnızca İran’a değil, barışa, hukuka ve insan onuruna yönelmiş bir darbe niteliğindedir. Bugün İsrail, içeriden çöken bir yapı hâline gelmiş, halkının bir kısmı ülkesinden kaçmak zorunda kalmış ve bölgede sert darbelerle sarsılmıştır.
Bu hafta İstanbul'da gerçekleştirilen İslam İşbirliği Teşkilatı Dışişleri Bakanları Toplantısı, önemli bir dönüm noktası olmuştur. Sayın Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan'ın yaptığı tarihi konuşma, 57 İslam ülkesini bir araya getiren güçlü ve kararlı bir vizyonun yansıması olmuştur. Bu birliktelik, sadece Gazze ve İran’ı savunmakla kalmamış, aynı zamanda İslam dünyasının yeniden kenetlenebileceğinin de somut bir göstergesi olmuştur.
Bu bağlamda, USSAM Mahkemesi’nin kurulması, sadece İslam dünyası için değil, tüm insanlık için bir umut kaynağı olacaktır. Eğer bu mahkeme daha önce kurulmuş olsaydı, bugün İsrail Başbakanı Netanyahu, hiçbir ülkeye elini kolunu sallayarak gidemeyecek, işlediği suçların hesabını vermek zorunda kalacaktı. İşte bu nedenle, USSAM gibi bir yapının yokluğu, adaletsizliğin büyümesine neden olmuştur.
Bugün akademisyenler, hukukçular ve vicdan sahibi milyonlar USSAM’ın bir an önce kurulması gerektiğini dile getirmektedir. Türkiye’nin liderliği ve İslam ülkeleri ile Türk devletlerinin desteği ile bu mahkemenin acilen faaliyete geçmesi hem tarihi hem ahlaki hem de hukuki bir görevdir.
Türkiye Cumhuriyeti öncülüğünde, 2 milyardan fazla nüfusa sahip İslam ülkelerinin ve yaklaşık 400 milyonluk Türk dünyasının ortak iradesiyle USSAM Mahkemesi’nin bir an önce kurulması, milletimizin, hukukçularımızın ve adaletin temsilcilerinin ortak isteğidir.
Bu konuda Sayın Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan’dan ve Adalet Bakanımız Sayın Yılmaz Tunç’tan, gerekli adımların atılması ve resmi sürecin başlatılması yönünde emir ve desteklerini arz ve talep ediyoruz. Bu adım yalnızca İslam alemi için değil, tüm insanlık adına bir dönüm noktası olacaktır.
Dualarımızla, kararlılığımızla, inancımızla bu adalet mücadelesinin arkasındayız.
Av. Mustafa Kuran
Tüm Hukukçular Birliği Genel Başkanı
KASSAK-USSAM Komisyonları Hukuk Kurulu Başkanı
Not: 5 Temmuz 2025 tarihinde USSAM Başkanı Sayın Salih Kurt’un organizasyonuyla, İsrail’in Gazze ve İran’a yönelik saldırılarının boykot ve nükleer kriz kapsamında değerlendirilmesi amacıyla düzenlenecek bölgesel konferans, bir sonraki makalede detaylı şekilde ele alınacaktır.
